
Kitabın Orjinal Adı: A Study In Scarlet
Yazar: Sir Arthur Conan Doyle
Çevirmen: Sakıp Murat Yalçın
Yayınevi: Martı Yayınları
Yayınevinin daha önceden yayınladığı 5 Sherlock Holmes kitabının aksine “Kızıl Dosya” romanı tek maceradan oluşmuş. Kapağın üst kısmında bulunan alıntı çok ilginç. “En olağan suç genelde en gizemli olanıdır." Esrar çözüldüğünde bu sözü dedektifimizin boş yere kullanmadığı ortaya çıkıyor.
Omzundan vurulduğu için ülkesine geri
gönderilen Dr. Watson kalacak yer arıyordur. Eski bir tanıdığı sayesinde
kendine ev arkadaşı arayan birini bulur. Sherlock Holmes ile tanışması da bu
şekilde gerçekleşir.
Watson, hayatına giren ilginç ev arkadaşı hakkındaki gözlemlerini dile
getirir. Bu gözlemler Sherlock Holmes’u okuyucuya tanıtması yönüyle bir hayli
önemli. Bu tanıtma sadece dış görünüş odaklı değil, bilakis Sherlock Holmes’un
gerçek benliği odaklıdır. Onu anlamaya, tanımaya çalışıyor. Kendisi bunu uğraşacak
bir işinin olmamasına bağlar ancak bundan fazlası var. O da Sherlock Holmes’un
esrarengiz kişiliğidir. Kafasının içinde birçok düşünce döner ancak bunları
nadiren dile getirir. Katili enseleyene kadar kimseye ipucu vermemesi gibi.
Sherlock Holmes her gün karşılaşabileceğiniz herhangi bir kişi değildir.
Kendisi de farkındadır bunun.
“Bir olaylar dizisi açıklandığında birçok insan sana sonucun ne olacağını söyleyebilir. O olayları zihinlerinde bir araya getirir ve düşünüp taşınıp sana ne olacağını söylerler. Fakat kendisine sonucu söylediğinde, zihinlerinin derinliklerini kullanarak, sana sonuca giden basamakları açıklayabilecek az sayıda insan vardır. İşte arka plana bakabilmek derken, böyle bir güçten bahsediyordum.”
– Sherlock Holmes sf.188
Sebebini de sorunların arka planına
bakabilme yeteneğine bağlar. Bütün bunlar Sherlock Holmes’u hayatı kayıt altına
alınması gereken biri yapar. Kendine uğraş arayan Watson için değil sadece,
halk için de. Halk bu başarılı dedektifi tanımayı hak ediyor.
Kitap iki bölümden oluşmakta. İlk bölümde
çözülmeye çalışılan sıra dışı bir cinayet, ikinci bölümde ise bu cinayetin
gerisinde yatan olaylar ön plandadır.
Lestrade ve Gregson’un aksine Sherlock
Holmes’ün bu cinayete bakış açısı ufuk açıcı.
“En olağan suç, genellikle en gizemli olandır çünkü akıl yürütmeler yapılabilecek hiçbir yeni ya da özel belirti taşımazlar. Eğer maktülün cesedi hiçbir outre ya da kendine özgü belirtileri olmadan yolda öylece yatıyor bulsaydık bu suç kesinlikle daha anlaşılmaz olurdu. Bu garip ayrıntılar vakayı zorlaştırmak bir yana, kolaylaştırdı bile.”
– Sherlock Holmes sf.98
Diyen birinden de ancak bu beklenirdi.“Ben bir beyinim Watson. Geri kalan yalnızca bir ilave.” - Mazarin Elması / Sherlock Holmes
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder